T24 Kültür Sanat
Çiğli Belediyesi tarafından bu yıl beşincisi düzenlenen Yoksul Baykurt Roman Mükafatı, “Köy Enstitüleri” gerçeğini anlatan “İş” romanıyla Mehmet Saydur‘a verildi. Çok sayıda sanatseverin katıldığı aktiflikte mükafatı sanatkara takdim eden Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, Baykurt’un mirasından çok etkilendiğini kaydetti.
Çiğli Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından düzenlenen Yoksul Baykurt Roman Ödül merasimi, çok sayıda sanatseverin ve seçici şura üyelerinin iştirakiyle Yoksul Baykurt Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Merasim, Yoksul Baykurt’un hayatından kesitlerin bulunduğu belgesel gösterimiyle başladı. Akabinde 71 eser ortasından Köy Enstitüleri mucizesini dokümanlar ve anılarla, sağlam bir kurgu ve yalın bir lisanla anlatmasıyla öne çıkan ‘İş’ romanının muharriri Mehmet Saydur mükafatını Lider Onur Emrah Yıldız’dan aldı.
Başkan Yıldız: “Onun mirasından çok etkilendim”
Köy Enstitüleri’nin büyük bir ihtilal olduğuna vurgu yapan Lider Yıldız, “Köy Enstitüleri, kurulduğu periyotta, milletimizin evlatlarına, yurttaşlık ve aydınlanma şuuru kazandırarak Cumhuriyet ihtilaline büyük katkılar sağlamıştır. Onun mirasından çok etkilendim. Yoksul Baykurt’un, kaleminden çıkan eserler, yalnızca edebi paha taşımakla kalmamış, tıpkı vakitte toplumun çeşitli sıkıntılarına ışık tutmuştur. Baykurt’un yapıtları, köy enstitülerinin pahasını ve bu enstitülerin Türkiye’nin aydınlanma sürecindeki rolünü gözler önüne seriyor. Köy enstitüleri, hayatımın her anında ilham aldığım bir eğitim modelidir. Bu enstitüler, gençlere yurttaşlık şuuru kazandırmak, onları aydınlanma yolunda ileriye taşımak ve köylerin kalkınmasına yardımcı olmak maksadıyla kurulmuştu. Ne yazık ki, bu eşsiz eğitim kurumları kapatıldı. Lakin, köy enstitülerinin tekrar hayata geçirilmesi için üzerimize düşen bir misyon olursa, elimizi değil, gövdemizi taşın altına koymaya hazırız” diye konuştu.
Işık Baykurt: “Tekrar bir ortada olduğumuz için çok mutluyum”
Ülkenin sıkıntı günlerden geçtiğine dikkat çeken Yoksul Baykurt’un kızı ve Seçici Konsey Üyesi Işık Baykurt, “Ülke olarak çok güç günlerden geçiyoruz. Yakın vakitte Narin’i kaybettik, bu yaşananlar bir anne olarak beni derinden sarstı. Bu süreçte, babamın ‘Tırpan’ romanı aklıma geldi. O romanda, köyün yaşlı erkeklerine ikinci eş olarak verilen genç kızlar, kendilerini asıyor. Fakat Dürü, çakır gözlü ve hoş bir kız, tüm köyün kızlarını örgütleyerek, tırpan ile konuttan meskene kaçıyor ve herkesin hayatını değiştiriyor. Bu bir kurgu olabilir, ancak babam bunu bir yerden duymuş olmalı. 54 yıl geçti, lakin geldiğimiz nokta birebir. Bunun yanında bu yıl tekrar bir ortada olduğumuz için, babamı ve Köy Enstitülerini andığımız için çok memnunum. Ödül sahibi Mehmet Saydur’u da kutluyorum” tabirlerini kullandı.
Karakuş: “Köy Enstitüleri günümüze kadar ulaşmalıydı”
Seçici Kurul’da yer alan Şair ve Müellif Hidayet Karakuş, Yoksul Baykurt ile çocukluğunda tanıştığını vurgulayarak, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Çocukluğumda okuduğum birinci kitap olan Yılanların Öcü ile tanıdım Yoksul Baykurt’u. Öğretmen okulunda bu romanı okumuş ve sinemasına gitmiştik. O vakitler Köy Enstitülerinin tatlı rüzgarı hâlâ esiyordu. Köy Enstitüleri, dünyanın pek çok yerinde uygulanan, hayatı ve insanı tanımayı, sanatsal ve pratik hünerler kazandırmayı hedefleyen bir sistemdir. Ne yazık ki, bu enstitüler ülkemizde kapatıldı. Meğer çağdaş ve bilimsel bilgilerle güncellenerek bugünlere kadar gelmeliydi. Birinci olan roman, Yoksul Baykurt’un kanılarına yakışır formda öne çıktı. Yoksul Baykurt deyince onun Türkçesi, ülkemize ve insanımıza bakışı bu yapıtta yer alıyor. Dokümanları bir roman potasında eritmek kolay bir iş değil ve bu büyük bir muvaffakiyet.”
Mehmet Saydur: “En pahalı ve onurlu ödül”
Ödülünü Lider Onur Emrah Yıldız’ın elinden alan Mehmet Saydur, bugüne kadar aldığı en pahalı mükafatın Yoksul Baykurt Roman Mükafatı olduğunu vurgulayarak, “Bugüne kadar birçok ödül aldım fakat en pahalısı ve onurlusu bu. Edebiyat serüvenime Yoksul Baykurt’un romanlarıyla başladım ve Yılanların Öcü’nü bir solukta bitirdim. Daha sonra Yoksul Baykut’un öbür kitaplarını da okumaya başladım. O eserler bizi alıp diğer diyarlara götürdü. Çok bedelli bir muharrir. Köy enstitüleri Türkiye’nin çok değerli bir pahası, öğretmen okulunda en büyük bahtımız köy enstitülü öğretmenlere sahip olmaktı. Onlar çok kararlı bir biçimde devrimci ve cumhuriyetçiydiler. Lisanları çok yalındı, bizler de lisanımıza sahip çıkmalıyız. Güzel ki bizi bu türlü yetiştirdiler ve bugünlere geldik. Bizler de köy enstitüleri ile ilgili bilgi ve dokümanları saklayacağız, yazacağız ve yayınlayacağız ki bu bilgi ve evraklar gelecek nesillere ulaşsın” dedi.
Törenin akabinde Müellif Mehmet Saydur “İş” adlı ödüllü romanını kitapseverler için imzaladı.
|
“Yunanistan’da Müslüman, Türkiye’de gavur tohumu”; Kayıp bir neslin kıssası ‘Mübadele’
|
