Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2919 datalarına nazaran yurt dışına göçen 287 bin 651 kişinden 151 bin 772’si 20-40 yaş ortasındaki yurttaşlardan oluşuyor. Muhalefet, gençlerin “ülkede demokratik bir ortam olmaması ve ekonomik kahırlar nedeniyle” yurt dışına gittiğini savunuyor.
CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin’in oğlu Ozan Şevkin de yurt dışında hayat kuran gençlerden. Ozan Şevkin, İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği İngilizce Bölümü’nden mezun olduktan sonra Türkiye’den Avusturalya’ya gitti.
ANKA Haber Ajansı’na konuşan Müzeyyen Şevkin, şunları söyledi:
“Gençler aldıkları eğitimin karşılığını bulamadıkları için geleceklerini yurt dışında arıyorlar. Pek çok gencimizin olduğu üzere. 8 bine yakın tabibin ülkeyi terk ettiği süreçte, güya bir şey olmamış üzere davranamayız. Bilhassa seçim sonrası yaşanan umutsuz ortam gençlerin daha fazla yurt dışına gidişinin önünü açtı, ne yazık ki. Etrafımızda pek çok kardeşimizin seçim sonrası farklı ülkelere gitmek üzere, yalnızca ekonomik değil demokratik olarak da kendilerini ifade edebilmek, istedikleri kitabı alıp, istedikleri sineması izleyebilmek, istedikleri konsere gidebilmek özgürlüğünün yavaş yavaş yok olduğu bu ülkede. Bilhassa bayan genç kardeşlerimizin gelecekte hayatlarının garantide olmadığı bir ülkede, Avrupa ülkeleri yahut öbür ülkelerde geleceklerini aramak üzere bir eğilimleri olduğunu görüyoruz ne yazık ki.”
Şevkin, oğlundan uzakta yaşamanın sıkıntı olduğunu “Burnumuzun direği sızlıyor” diye anlatarak, bayramlarda oğlu ile imajlı olarak bayramlaştığını açıkladı. Şevkin, şunları belirtti:
“Görüntülü olarak görüşüyoruz. Çok uzak. Uçakla bile 24 saat arada. Avusturalya kıtasında yaşıyor oğlum. Ben isterdim ki bayramlarda evlatlarımızın gelip bizi ziyaret ettiği, bir ortada, aile olarak. En büyük bayram insanın ailesi ile bir ortada olmasıdır elbette. Ne yazık ki ülkenin geldiği şartlar, çocukların ailelerinden, kültürlerinden, toplumsal ortamlarından koparak diğer ülkelerde gelecek arayışına girmeleri, hem anne ve babaları, hem de çocukların geleceğini olumsuz olarak etkiliyor. Bu ülkenin bedelleri, bu ülkenin yetiştirdiği hoş beyinler maalesef diğer öteki ülkelere faydalı olmak ismine gidiyorlar. Bu ülke bunu hak etmiyor. Bu türlü bir idaresi hak etmiyor. Son 3 yılda 1 milyona yakın genç, geleceğini büsbütün yurt dışında arar pozisyonda. Ülkemizin daha yeterli yönetilmesiyle bu çocukların buraya dönmesi mümkündü.
Seçim sonrası ümitsizlik gençler ortasında yayılmış. Fakat ben gençlerimize davet yapmak istiyorum buradan. Bu ülke hepimizin. Atatürk’ün bize, bilhassa gençlere emanet ettiği bu ülkeye hepimizin sahip çıkması gerekiyor. Umudu tekrar yeşertmeliyiz.
“EMEK EMEK BÜYÜTTÜĞÜNÜ OĞLUNUZU SANAL ORTAMDAN GÖRMEK”
(Oğlu Ozan Şevkin’e) Fiziki olarak ona sarılıp koklamadıktan sonra, evladınız. Emek emek büyüttüğünüz ve yetiştirdiğiniz evladınızı sanal ortamdan görerek, merhabalaşmak her vakit burnumuzun direğini sızlatıyor. İsterdik ki bayramda koklaşalım, ona sarılalım. Onunla bu hoş, hisli anları paylaşalım. Maalesef 5 yıldır bu mümkün hale gelmedi. Çok uzak zira.”
“TÜRKİYE’DEKİ PEK ÇOK ANNE ÜZERE BU ACIYI BEN DE YAŞIYORUM”
Şevkin, oğlu Ozan Şevkin’in birinci yurt dışına gitme kararı aldığında üzüldüğünü aktararak, şöyle konuştu:
“Ben gerçekten bu ülkenin gençleri kadar kendi oğlumun da bu türlü bir tercih yapmış olması beni çok çok üzdü. Konuştum, uzun konuştum. Gitmemesi için uğraşı verdim lakin yaşanabilir 10 ülkeyi araştırmışlar, bizim bu hoş ülkemizden, yeterli yönetilse dünya cenneti olan ülkemizde düzgün idare olmadığı için, kendilerini demokratik bir ortamda hissetmedikleri için, daha güzel ömür şartlarının olduğu ülkelere gitmek istediklerini söz ettiler. Çok üzüldüm, hafta sonları, bayramlarda bir ortaya gelebildiğimiz büyük aile olmanın hazzını ben de yaşamak isterdim lakin maalesef çocuklarımız yanımızda değil. Türkiye’deki pek çok anne üzere bu acıyı ben de yaşıyorum ne yazık ki.”
Şevkin, sarsıntı bölgelerinde de bayramın kağıt üzerinde kalacağını lisana getirerek, şunları kaydetti:
“Bu ülkede bayram ne yazık ki kağıt üzerinde sözcük olarak kalan bir öge. Hele hele 11 vilayetimizi yıkan sarsıntılar sonrası, buradaki vatandaşlarımızın ömrünü yitirmesi, hayatların sönmesi, ocakların sönmesi, iş alanlarının kapanması, çocukların o hoş memnun çığlıklarının orada duyulmaması. Enkaz halindeki bu kentlerde uzun mühlet bayramdan bahsetmek mümkün değil. Ben de bu zelzele kentlerinden birindeyim, Adana milletvekili olarak bayramın uzun müddet orada gökkuşağı oluşmadıkça, o insanların ömürlerine dair iyileştirmeler yapılmadığı mühletçe bayram bir sözcük olarak kalacak ülkemizde.”
Odatv.com